5 Haziran 2013 Çarşamba
22 Mayıs 2013 Çarşamba
Çocuk için renklerin anlamları
RENKLERİN ANLAMLARI

RENKLERİN ANLAMLARI (4-7) YAŞ ARASI
4-5 yaşlarındaki çocuklar genelde renk ayrımı yapmadan resmi boyarlar. Bu yaşlarda ana ve ara renkleri öğrenebilirler. Mutlu resimlerde genelde sarı renk, üzüntülü resimlerde genelde kahverengi renk daha ağırlıktadır. Unutulmamalıdır ki çocuk hangi rengi seviyorsa ,resimlerde ağırlık o renge doğrudur. Resimlerde ağırlık kırmızı renkse iddiacılığı ve saldırganlığı temsil eder. Pembe,sarı,turuncu gibi sıcak renkleri seçen çocuklar sevecen,uyumlu,işbirlikçi...dir. Siyah,mavi,yeşil,kahverengi gibi soğuk renkleri seçen çocuklar, baskıcı aile ortamında yetişen iddiacı,çekingen,güçlükle kontrol edilen,uyumsuz,gerçek duygularını bastıran çocukları temsil edebilir.
ÇOCUĞUN PSİKOLOJİK ÖZELLİKLERİNİ YANSITAN RESİMLER
OKUL FOBİSİ :Resimlerde aile bireyleri ağırlıklı olarak çizilir. Okul ,öğrenci resmi çizmek istemezler.Ev ve evde mutlu çocuk resimleri çizerler.Resimler saydamdır.
GÜVENSİZLİĞİ YANSITAN RESİMLER: Kağıdın tamamı kullanılmaz,boşluklar fazladır. Çizimler yarımdır. Küçük figürler çizme ve kağıdın bir bölümünü kullanma eğilimindedirler. İnsan figürlerinde el ve ayakların çizilmemiş olması güvensizliği ve çevreye uyumda yaşanılan güçlüğü,iletişim eksikliğini,paylaşım azlığını,kendinden başka insanlarla birlikte olmamayı,bencilliği de ifade etmektedir. Güvensiz çocuğun resimlerindeki çizgiler daha çok silik ve kesik kesiktir.
HİPERAKTİF ÇOCUKLARIN RESİMLERİ:Taşkın ve çok renkli resim çizerler.Gerilimli oldukları için genelde karalamayı tercih ederler ve resimleri hep yarım kalır. Çizdiklerinde ise resimleri çok büyük olur.
CİNSEL KİMLİK KARMAŞASI : Anne ve babaya aşırı yaklaşılması, zıt cinsel kimlikte çizimlerde yoğunlaşma, ev resimlerinde yatak odasının çizimi, etek giyen,çocuk emziren baba , ava giden sakal bırakan anne figürlerinin çizilmiş olması bize bazı ipuçları vermektedir.
AİLEDE İLETİŞİM PROBLEMLERİNİN OLDUĞUNU İFADE EDEN RESİMLER
Ailede iletişim kopukluğu ,aileyi konu alan resimlerde açıkça görülmektedir. Resimde aile üyelerinin birinin veya birkaçının eksikliği.. ,( annenin,babanın,kardeşlerin,aile içinde yaşayan diğer fertlerin hala,amca,dede,ninenin ..... çizilmemiş olması ) Aile fertlerini çizmeyi reddetmesi,ebeveyn figürlerinin olmaması parçalanmış aileyi ,sevgi eksikliğini , Anne baba ve çocukların arasına nesnelerin yerleştirilmesi,aile bireylerinin arasına köprü , gökdelen evler ,yol, ırmak ,ağaçların çizilmesi, iletişim problemlerinin bir göstergesi olarak kabul edile bilinir.
Anne babanın çok büyük çocuğun çok küçük veya anne babadan birinin büyük diğerinin küçük çizilmiş olması ailede baskıyı aile fertleri arasında problemin olduğunu baskıcı ve otoriter tutumu,anne babanın çok abartılı çizimi onlara duyulan hayranlığı da temsil edebilir.
Resimde küçük kardeşin anne babanın elinden tutuyor olması ve diğer çocuğun çok uzaklarda çizilmesi veya hiç çizilmemiş olması,sevgi yoksunluğunu ,kardeş kıskançlığını ,kendisini yok saydığını, iç çatışmaların bir göstergesi olabileceği düşüne bilinir.
EV FİGÜRLERİNİN YORUMLANMASI
Ev çocuğun duygusal yaşamının oluştuğu merkezdir. Evin saydam olarak çizilmesi,yaşamı canlılığı , içini göstermeyen duvarların çizilmiş olması ise karamsarlığı,yaşam ifadesinde ki güçlükleri,kendini anlatmakta karşılaşılan zorlukları ifade etmektedir.
Evlerdeki bacalardan yükselen kalın dumanlar aile için de yaşanılan kavgaları,çatışmaları ,sürtüşmeleri gösterir.
Yüksek binalar ve gökdelenler çocuktaki özlem ve komplekslerin ,gerginliğin yansımasıdır . Ezilme ve başkaldırı vardır.
Evlerden çıkan yollar rehberliğe ,yol gösterilmeye duyulan ihtiyaçtır.
Resimlerde, insan resimlerinin azlığı veya yokluğu sosyal ilişkilerde kopukluğu belirtir.İnsan figürünün çokluğu ise sosyal ilişkilerde ki gelişmişlik düzeyini belirtir.
Çizilen kuş resimleri özgürlüğe duyulan ihtiyaç hasrettir
Çizilen ağaçlarda meyve olması verimli olma isteği yeşil yapraklı ağaçlar canlılığı,solmuş yapraklı ağaçlar ve yaprak dökümü ölüm isteğini,ağaç köklerinin olması içgüdüye önem vermesi ve bağımlılık duygularını yansıtır.
Resimlerde çok bulut veya koyu renkli bulutların olması çözülemeyen problemleri ifade edmektedir.
ÇİZGİLERİN YORUMU
Büyüklük:Çok büyük ve çok küçük resimler anlamlı olabilir.
Büyük Resimler :Sayfanın tamamını kaplayan çok büyük resimler Küçük Resimler:Birkaç cm büyüklüğünde ki resimler
-İç kontrol zayıflığı
-hiperaktivite
-Dikkat dağınıklığı
-Saldırganlık
-Ürkek
-Benlik Saygısı düşük
-İçe dönük
Abartılı Çizimler: beden kısımlarının abartılarak büyük veya küçük çizilmesi
Baş :Zihinsel açıdan kendini yetersiz gören çocuklar
Ağız :Konuşma ve dil problemi olan çocuklar ;Bağımlı çocuklar
Gözler :Göz bebeği olamadan çizilen resimler görme problemi olan çocuklar.Güvensiz ve şüpheci
Ayaklar :Güven isteği,
Kaygı
Burun :Solunum güçlüğü çeken çocuklar
Kulaklar :İşitme problemi Kuşkucu,(başkaları tarafından dinlenme )
Cinsel Organlar:Saldırganlık Dürtü kontrolü zayıf
Eksik ve Unutulan Çizgiler:Bazı beden kısımlarının çizilmemesi veya belirgin olmaması
Eller :Güvensizlik Çevreye uyumda güçlük
Kollar :Güvensizlik Güç ve kuvvet azlığı
Bacaklar :Çocuğun kendini desteksiz Hareketsiz algılaması
Ayaklar :Kendine güvensizlik
Burun :Benlik saygısı düşük
ağız :İlişki kurmakta zorluk
Deney Zamanı - Nasıl Nefes Alırız?
AMAÇ: solunum organlarımızın nasıl çalıştığını göstermek
ARAÇ VE GEREÇLER: 15 – 20 cm uzunluğunda kalın plastik boru, iki tane naylon torba (ya da iki balon), iki tane ince boru
Deneyin Uygulanması
1. 15 – 20 cm uzunluğunda kalın bir boru alalım.
2. bu borunun içinden iki tane ince boru geçirelim.
3. naylon torbaları (ya da balonları) ince boruların ucuna geçirelim.
4. ince borulara üfleyelim.
5. naylon torbaların şişip şişmediğini gözlemleyelim.
6. torbaların içine dolan şey ne olabilir?
7. bu torbaları vücudumuzun hangi organına benzetebiliriz?
8. kalın plastik boru hangi organımızın yerine kullanılmış olabilir?
DENEYİN SONUCU
Naylon torbaların şiştiği görülür. Geniş plastik boru nefes borusunu, naylon torbalar sağ ve sol akciğeri gösterir.
Eğitici Yazı - Üstün Yetenekli Çocukların Gelişim Özellikleri
.jpg)
ZİHİNSEL GELİŞİM ÖZELLİKLERİ:
Üstün ve özel yetenekli çocuklar gelişim basamaklarını yaşıtlarından önce tamamlarlar. Örn. Erken yürür, erken konuşurlar...vb.
Motivasyon düzeyleri yüksektir
Meraklıdırlar, öğrenme ve bilgiye açlık duyarlar, sürekli soru sorarlar.
Ayrıntılara dikkat ederler.
İlgi alanları geniştir. Seçtikleri konularda veya ilgi alanlarında bağımsız çalışabilirler
Çabuk ve kolay öğrenirler, kavrama ve akılda tutma süreleri yüksektir.
Bir alanda öğrendikleri konular ile diğer alanda öğrendikleri konular arasında mantıklı ilişkiler ku-rabilirler.
Kelime hazineleri zengindir. Kelimeleri doğru telaffuz eder yerli yerinde kullanırlar.
Konuşmaları akıcıdır. Bilgilerini ve düşüncelerini yaşıtlarından daha iyi ifade edebilirler.
Ders başarıları yüksektir. Karmaşık ve zor problemlerden hoşlanırlar.Yaşıtlarının çözemediği problemleri çözebilirler.
Eleştirel bakabilme yetenekleri yüksektir.
Yaratıcı ve girişkendirler.
SOSYAL ALANDAKİ YETENEK ÖZELLİKLERİ:
Kendilerine güvenirler.
Kendileri ile ilgili farkındalık düzeyleri yüksektir.
Duyarlıdırlar.
Empati yetenekleri gelişmiştir.
Sosyal etkinliklere katılmaktan hoşlanırlar.
Grup içinde lider olurlar.
Akran gruplarının ilerisindedirler, yetişkinlerle iletişime girmeyi tercih ederler.
Başkalarıyla kolayca işbirliği yaparlar, başkalarına yardım etmekten hoşlanırlar.
Sorumluluk duyguları gelişmiştir.
Espri yetenekleri gelişmiştir.
Yaratıcı öyküler anlatırlar ve yazarlar.
Genelde alçak gönüllüdürler.
MÜZİK ALANINDAKİ YETENEK ÖZELLİKLERİ:
Duygu ve düşüncelerini anlatmak için sık sık müziği araç olarak kullanırlar.
Ritim ve melodiye diğer çocuklardan daha fazla tepkide bulunurlar.
Çeşitli müzik aletleri ile ilgilenirler, onları çalmayı denerler.
Müzik parçaları bestelemeye büyük istek ve çaba gösterirler.
Dinledikleri şarkıyı kısa zamanda öğrenirler, doğru şekilde söylerler.
RESİM ALANINDAKİ YETENEK ÖZELLİKLERİ:
Resmi duygularını ifade etmede yaşıtlarından başarılı bir şekilde kullanır.
Resimlere derinlik verir ve parçalar arasında uygun oranlar kullanır.
Çeşitli konularda diğer çocukların yaptığından değişik çizimler yaparlar
Çamur sabun gibi yumuşak gereçlerden üç boyutlu figürler yapmaya ilgi gösterirler
MATEMATİK ALANINDAKİ YETENEK ÖZELLİKLERİ:
Matematik ile ilgili konularda zihinsel çevikliğe sahiptirler.
Aynı problemleri farklı yöntemlerle çözebilirler
Problemi kısa sürede çözer, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirmeye odaklanırlar.
Matematiği başka kategorilere entegre edebilirler
Yanlış ve doğruyu seçme güçleri fazladır.
İlişkisiz gibi görünen işlemler arasında ilişki kurarlar.
FEN ALANINDAKİ YETENEK ÖZELLİKLERİ:
Fikir ve hipotezleri test etmeye yönelik deneyler yaparlar.
Fen ve teknik araçlarını kullanabilirler
Fikirleri hem niceliksel hem de niteliksel olarak ifade edebilirler.
Fen bilgisini toplumsal değişim için kullanır ve uygularlar.
Bilimsel gözlem ,veri toplama ve yorum yapma becerileri vardır.
Yüksek düzeyde mekanik düşünme yeteneğine sahiptirler.
Uzay ilişkilerine ilgi duyarlar.
SONUÇ VE ÖNERİLER:
Üstün yetenekli çocukların eğitimi için özel önlemler alınmadığında çocukların yeteneklerinin körelmesi söz konusu olabilir. Bu çocuklar için hazırlanan eğitim programları değişik yetenek düzeylerine ve alanlarına cevap verecek nitelikte ve esneklikte düzenlenmelidir.
Drama Etkinliği
UÇURTMA DRAMASI
Öğretmen ve çocuklar sınıfta dağınık şekilde dururlar. Öğretmen:
Kollarınızı yana açın ve bir uçurtma gibi durun
Şimdi herkes bana hangi renk olduğunu söylesin. (Öğrencilerin renklerini ifade etmelerine fırsat verilir.)
Evet şimdi yavaş yavaş gökyüzüne yükseliyoruz. (Yavaş yavaş ayak ucuna yükselmeleri istenir.)
Artık gökyüzündeyiz. Bir uçurtma gibi sağa sola zikzak çizerek uçun (Çocuklardan söylenenleri dramatize etmeleri istenir.)
Şimdi sıra ile herkes aşağıda gördüklerini anlatsın(Sıra ile öğrencilerden ifade etmeleri sağlanır.)
Yoooo… olamaz rüzgar çıktı ve çok sert esiyor vvvvvuuu….(Öğrencilerden daha savruk hareket etmeleri beklenir)
Rüzgârla baş etmek çok zor olmaya başladı. Hadi aşağıya inin (Aşağı inmeleri ve yerlerine oturmaları istenir.)
Öğretmen ve çocuklar sınıfta dağınık şekilde dururlar. Öğretmen:
Kollarınızı yana açın ve bir uçurtma gibi durun
Şimdi herkes bana hangi renk olduğunu söylesin. (Öğrencilerin renklerini ifade etmelerine fırsat verilir.)
Evet şimdi yavaş yavaş gökyüzüne yükseliyoruz. (Yavaş yavaş ayak ucuna yükselmeleri istenir.)
Artık gökyüzündeyiz. Bir uçurtma gibi sağa sola zikzak çizerek uçun (Çocuklardan söylenenleri dramatize etmeleri istenir.)
Şimdi sıra ile herkes aşağıda gördüklerini anlatsın(Sıra ile öğrencilerden ifade etmeleri sağlanır.)
Yoooo… olamaz rüzgar çıktı ve çok sert esiyor vvvvvuuu….(Öğrencilerden daha savruk hareket etmeleri beklenir)
Rüzgârla baş etmek çok zor olmaya başladı. Hadi aşağıya inin (Aşağı inmeleri ve yerlerine oturmaları istenir.)
DENEY...Herkesin Parmak İzi Farklıdır
Herkesin Parmak İzi Farklıdır

AMAÇ: Herkesin parmak izinin farklı olduğunu göstermek
ARAÇ VE GEREÇLER: talk pudrası, seloteyp, siyah kağıt, büyüteç
Etkinliğin Uygulanması
1. Baş parmağımızı talk pudrasına batıralım.
2. Pudralı parmağı seloteybe bastıralım ve parmak izi çıkaralım.
3. Seloteybi siyah kağıda yapıştıralım.
4. Herkesin parmak izini büyüteçle bakarak karşılaştıralım.
5. Parmak izleri arasında fark görüyor musunuz?
DENEYİN SONUCU
Herkesin parmak izlerinin farklı olduğu gözlenir.
DENEY ZAMANI - Mıknatıs Deneyi
Mıknatıs Deneyi

Deneyin Adı: Mıknatıs
Deney Araç-Gereçleri: Mıknatıs, Kağıt Parçaları, Tahta Parçaları, Ataç, Toplu İğne
Deneyin Yapılışı: Öğretmen deney araç gerecini masaya hazırlar ve bir şarkı ile çocukları masaya çeker. Yapacakları etkinliğin ne olduğunu söylemeden masadaki araç gereçlerin neler olduğunu, isimlerini ve ne işe yaradıklarını söylemelerini ister. Masadaki malzemelerle ne yapabileceklerini sorar ve onların araç-gereç üzerindeki fikirlerini söylemelerini sağlar. Daha sonra masa üzerindeki araçları ellemelerini ister. Sonra da kendisi masadaki araç gereçlerle ne yapacaklarını anlatır. Mıknatısın ne olduğunu, neden yapıldığını, ne işe yaradığını, neleri toplayıp neleri toplamadığını açık bir şekilde anlatır. Yaparak- yaşayarak öğrenme ilkesinden hareketle mıknatıs önce kağıt parçalarına tutulur. Neler olduğu gözlenir ve açıklamada bulunulur. Sonra mıknatıs masaya dökülen toplu iğnelere doğru tutulur. Neler olduğu gözlenir ve açıklamalarda bulunulur. Sonra da sırasıyla tahta parçaları ve ataçlar da bu işe katılır ve neler olduğu gözlenerek nedenleri üzerine konuşulur. Sonra da balık tutma oyununa geçilir. Öğretmen önceden hazırlamış olduğu balık modellerini masaya yayar. Balıkların ağız kısımları tel zımba ile zımbalanır. Böylece mıknatıs balıkları tutabilecektir. Mıknatıs da bir ipe bağlanır ve olta gibi kullanılarak balıklar tutulmaya çalışılır. Etkinlik böylece gerçekleştirilir.
Deney Zamanı.. - Gezegenler Hareket Eder mi?
Gezegenler Hareket Eder Mi?
Gerekli Malzemeler
Sarı renkli bir balon, dokuz farklı renkte balon, Tebeşir, Güneş Sistemi posteri
Uygulama:
Güneş sistemi posterini inceleyin. Dünya’nın, gezegenlerin ve Güneş’in konumu ve birbirlerine göre büyüklükleri hakkında tartışın. Sınıfta veya bahçede yere Güneş’i temsil eden bir küçük daire çizin. Bu dairenin etrafına gezegenlerin yörüngelerini temsil eden dokuz ayrı daire daha çizin. Çocuklarla beraber, gezegenlerin büyüklüklerini göz önünde bulundurarak farklı büyüklüklerde balonlar şişirin. En büyük balonun Güneş’i temsil eden sarı balon olmasına dikkat edin. Çocuklara balonları dağıtın. Güneşi temsil eden sarı balonu taşıyan çocuğu dairelerin merkezine yerleştirin. Çocuklara temsil ettikleri gezegenleri söyleyin. Onları yönlendirerek sırası ile yere çizdiğiniz daireler üzerine yerleştirin. Her bir dairenin bir yörüngeyi temsil ettiğini söyleyin. Gezegen resimlerini kesin ve balonların üzerine yapıştırın. Çocuklardan bulundukları yörüngeler üzerinde yavaş yavaş hareket etmelerini isteyin. Gezegenlerin yörüngelerinin dışına çıkmadan Güneş’in etrafında döndüklerini vurgulayın. Çocuklardan Güneş’in etrafında bir tur döndükten sonra durmalarını isteyin. Her gezegenin aynı zamanda kendi etrafında da döndüğünü belirtin. Çocuklardan yavaşça kendi etraflarında dönerek güneşin çevresinde bir tur daha atmalarını isteyin. Sınıftaki her çocuğa etkinliğe katılmaları için bir şans tanıyın.
alıntı
Çocuklar İçin Etkinlik - Gökkuşağı Nasıl Oluşur?

Gökkuşağı Nasıl Oluşur?
Gökkuşağını yağmur yağarken güneş çıktığında görürüz. Yani gökkuşağının oluşması için yağmur damlaları ve güneş ışığı gerekiyor. Sınıfın içinde gökkuşağı oluşturabilmemiz için yağmur damlaları yerine üçgen prizma kullanabiliriz. Çok sayıda küçük üçgen prizmadan oluşan ve adına “Gökkuşağı penceresi” denen cismi güneşe tuttuğumuzda sırasıyla hangi renkleri gördük? (kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert, mor). Güneş ışınının yağmur damlalarının içinde kırılması sonucunda bu renkleri gördük. Bu durumda, yağmur damlası görevini gören “Gökkuşağı penceresi”ni de güneşe tuttuğumuza güneş ışını içinden geçerken kırılıyor ve farklı renkleri görebiliyoruz, diyebiliriz.(ODTÜ TBM Yıllık Faaliyet Raporundan Alıntıdır.)
Deney 2
Gerekli Malzemeler:Su,beyaz kağıt, cam,su bardağı.
Su bardağını su ile doldurun.Bardağın yarısı masanın dışında kalacak ve düşmeyecek şekilde yerleştirin.Bardağa güneş ışığı geldiğinden emin olun.Beyaz bir kağıdı yere koyun.Güneş bardaktan geçerek kağıdın üzerine vurmalıdır.Kağıdın ve bardağın konumlarını kağıt üzerinde gökkuşağını görene kadar değiştirin.Gökkuşağı kağıda yansıyacaktır.
Deney 3
Deneyin adı:Gökkuşağı deneyi
Deneyin amacı:Gökkuşağı nasıl oluşur?
Deneyde kullanılan araç gereçler:Ayna,su,güneş
Deneyin uygulandığı yaş gurubu:5-6
Deneyin yapılışı:Bir bardak suyun içine ayna güneş ışınları vuracak şekilde yerleştirilir.Gökkuşağın duvara yansıyana dek beklenir.
Deneyin sonucu:Duvara gökkuşağı yansıması gerçekleşir.
Deney 4
Öğretmen güneşli bir günde bahçede hortumu kullanarak gökkuşağı oluşturabilir.Güneşi arkasına alan öğretmen hortumdan su fışkırtır ve fışkıran suda gökkuşağın oluşumu izlenir.
Sonuç: Gökkuşağı güneş ışığının suya ya da yağmura yansımasıyla oluşur.
8 Mayıs 2013 Çarşamba
10 Nisan 2013 Çarşamba
MEVSİMLEEER:))
ŞİİR
MEVSİMLER
Bir yılda dört mevsim varÖnce gelir ilkbahar
Baharda kuşlar öter
Taze çimenler biter
Yazın güneş, kavurur
Yeşil çayırlar kurur
Okullarda biter dans
Kışın soğur havalar
Lapa lapa yağar kar
Güzün okul açılır
Bize neşe saçılır.
ŞARKI
Sonbahar
Yağmaya başladı yağmurlar
Esmeye başladı rüzgarlar
Soğudu artık havalar
Geldi sohbahar
ŞİİR
MEVSİMLER
Bir yılda 4 mevsim var
En güzeli ilkbahar
Çok güzel mevsimdir
Sonra gelir yaz
Meyvesi eksik olmaz.
Sonbahara güz derler
Sararır bütün yerler
Kış soğuktur kar yağar.
Bir yılda 4 mevsim var.
.
Tarlada Bahar
Koşun koşun kuzular
Tarlalar sizi bekler,
Uçun uçun durmadan,
Sevimli kelebekler.
Akın akın dereler,
Sulayın çayırları,
Açsın çiçekler açsın,
Süsleyini kırları.
Ne güzelir şu bahar,
Nihayet işte geldi,
Şarkı söyleyin kuşlar,
Her taraf yeşillendi,
DRAMA
Yavru Kelebek
Öğretmen çocukları halka şeklinde midelere oturtulur.
Öğretmen ilkbaharda çevrede ne gibi değişiklikler fark ettiklerini çocuklar ile konuşur.
Buna bağlı olarak ilkbaharda kelebeklerin görüldüğünü söyler. Her birinin kendilerini bir kelebek olarak düşünmelerini ister. Bazı çocuklar çiçek, bazıları ise kelebek olur. Öğretmen çiçeklerin başlarına renkli kartondan çiçek taçları, kelebeklerin arkalarına ise renkli kartonlar ile kanat takar. Teybe; kuzu, böcek, kuş seslerinin olduğu bir kaset koyar.
Ve şu yönergeyi verir: “şimdi ben size kelebek ve çiçeklerin içinde bulunduğu bir hikaye anlatacağım. Siz de bu hikayede anlatılanları düşünüp her biriniz bir kelebek ve çiçek gibi davranacaksınız.”
“Güzel ılık bir ilkbahar sabahıydı. Kırlar, bayırlar rengarenk çiçeklerin mis gibi kokularıyla kaplanmıştı.
Bütün canlılar; böcekler, kuzular, kuşlar neşe içindeydi.
Yavru kelebek bu güzel havada özgürce rengarenk kanatlarını çırparak bir o yana bir bu yana uçuyordu. Önce papatyaya kondu. Oradan başka bir çiçeğe sonra başka çiçeklere kondu.
(Kelebek olan çocuklar çiçek olan çocukların yanına gelerek bir süre bekler sonra kanat çırpmaya devam edip tekrar dolaşır)
Kelebek çok yoruldu. Dinlenmek için gelinciğin incecik dalına kondu, uykusu gelmişti.
Ve hemen uyuyuverdi. (Kelebek ellerini başının üzerine kenetler yere çömelip gözlerini kapatır). Bir süre böyle uyur. Öğretmen eliyle ses çıkarır kelebek bu sesle uyanır (esner)
“Oh biraz dinlendim , biraz daha uçayım” der. Ve yine o çiçekten o çiçeğe zarifçe uçarak uzaklaşır.” Drama bittikten sonra çocuklar ile birlikte değerlendirme yapılır.
Kelebek olduğunda kendini nasıl hissettin?
Çiçek olduğunda kendini nasıl hissettin?
Havada uçarken kendini nasıl hissettin?
Yorulduğun zaman kendini nasıl hissettin? gibi sorular sorularak konuyla ilgili sohbet edilir.
ŞARKI
Sevgi çiçekleri
Dağlarda çiçek çiçek /
Tarlada başak başak /
Ocakta alev alev /
Biz sevgi çiçekleri /
Halay başı çek çek /
Bizim halayı /
Tutuşan şu eller /
Sarsın dünyayı (nakarat) /
Suların mavisine /
Yaprağın yeşiline /
Barışın güneşine
Biz sevgi çiçekleri (nakarat)
ŞİİR
KIŞ GELİNCE
Çocuklar sever kışı. /
Kış oyun arkadaşı... /
Lapa lapa kar yağar.
Başlar güzel oyunlar. /
Haydi koşalım bizde.
Kartopu elimizde. /
Kızaklarla kayalım. /
Düşenleri sayalım.
TEKERLEME
KIŞ
Kar yağıyor karga bağırıyor
Annen çörek pişirmiş seni çağırıyor
O çöreği ne yapmalı?
Kargalara atmalı
Karganın kara tüyü var.
Kardan adamın kömür gözü var.
ŞARKI
Kardan adam yapalım, burnuna havuç takalım /
Üşüyor bu havada, boynuna atkı saralım
Atkıyı ver, atkıyı al, süpürge nerede?
Süpürge burada. /
Şapka nerede? şapka burada, kömür nerede? kömür burada
Kömürü tak gözüne, şapkayı giydir başına.
(2) / Kardan adam gülüyor, öğretmenimiz geliyor.
Bitti artık işimiz, çok güzel oldu bahçemiz.
ŞİİR
KARDAN ADAM
Kardan adam,kardan adam
Senden korkmaz benim babam.
Süpürgen var süpürmezsin.
Etrafını hiç görmezsin.
Ağzın, burnun pek kızarmış
Sanki pek çok soğuk varmış.
Haydi haydi yürüsene.
Hah hah diye gülsene.
ŞARKI
ÜŞÜDÜM
Üşüdüm üşüdüm a benim canım üşüdüm.
Kürkünü giy kürkünü giy a benim canım kürkünü giy.
Kürküm yok kürküm yok a benim canım kürküm yok.
Alsana alsana a benim canım alsana.
Param yok param yok a benim canım param yok.
Bulsana bulsana a benim canım bulsana.
PARMAK OYUNU
KIŞ BABA
(Baş parmak konuşturulur, üşüme taklidi yapılır).
- Tak tak tak ! / - Kim o? / - Ben! / - Sen kimsin? / - Ben kış babayım, hem soğuk hem yağmur hem de karım!
- Kış baba bana ne getirdin? / - Portakal, mandalina getirdim. En çok da soğuk var.
- Brrr! Üşüdüm ne olur git. / - Yok gitmem, benim üç ayım var. Aralık, ocak, şubat.
- Eyvah, çok üşüyeceğiz! / - Kalın giysiler giyersen, birde iyi beslenirsen benden sana zarar gelmez. Şimdilik hoşçakal küçük çocuk.
PARMAK OYUNU
ÇİÇEKLER
Bir sırada beş küçük çiçek varmış (Beş parmak gösterilir.)
Birincisi benim, büyüdüğümü görün demiş (Baş parmak gösterilir.)
İkincisi biraz güneşe ihtiyacım var demiş (İşaret parmak gösterilir.)
Üçüncüsü büyümek güzel demiş (Orta parmak gösterilir.)
Dördüncüsü yağmuru hissetmek güzel demiş (Yüzük parmak gösterilir.)
Beşinci parmak da aynı fikirdeyim demiş (Serçe parmak gösterilir.)
Bir sırada beş güzel çiçek varmış (Beş parmak gösterilir.)
Rüzgar estiği zaman başlarını sallarlarmış (Beş parmak gösterilir.) (Parmaklar hareket ettirilir.)
ŞİİR
Bir yılda tam dört mevsim
Dördü de ayrı resim birlikte sayalım
Takalım birer isim
İlkbahar, yaz, sonbahar
Kış gelince kar yağar
Haydi haydi evine her tarafta soğuk var.
8 Nisan 2013 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)